Odatv’nin 2021 yılında haber yaptığı ‘Cübbeli amiral’, Türkiye gündeminde uzun süre yer tutmuştu. Ankara’da makam aracıyla tarikat evine giderek üniforması üzerine cübbe giyip, takke takan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli amiral hakkında haberin ardından soruşturma başlatılmış ancak zaman aşımına uğratılmıştı.
İLGİLİ HABER:
Bunun ardından başlayan ‘cübbe-sarık’ tartışması devam ederken son olarak orduevin cübbe ve sarıkla giren kişilere itiraz eden gazi hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk de bugünkü yazısında Güneydoğu’da uzman çavuş olarak görev yaparken gazi olan Tarkan Yılgün’ün ifadesine yer verdi.
Saygı Öztürk’ün yazısı şöyle:
“Son dönemlerde “Nereden nereye” sözcükleri sıkça kullanılıyor. Örneğin, orduevlerine sarıklı, yeşil cübbeli, terlikli girilmesine izin veriliyorsa, buna Güneydoğu gazisi ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) şube başkanı karşı çıktığı için askeri makam tarafından haklarında suç duyurusunda bulunuluyorsa gerçekten “Nereden nereye” gelindiği sorgulanmalı.
10 Temmuz’da gazetemizin manşeti, “Orduevine sarıklı, cübbeli genç alınıyor ama askeri kampa gaziler alınmıyor” haberiydi. Tam anlamıyla insana “Nereden nereye” dedirten bir olaydı. Güneydoğu’da uzman çavuş olarak görev yaparken gazi olan Tarkan Yılgün, Lüleburgaz’da bulunan annesini ziyarete gitmişti. Bakalım, gazi Tarkan memleketinde neler yaşadı, nelerle karşılaştı, Lüleburgaz 65. Mekanize Tugay Komutanlığı’nın şikayeti üzerine “Şüpheli” olarak verdiği ifadeyi okuyalım:
“CÜBBELİ GİRİLMEZ YAZMIYOR”
“Lüleburgaz Orduevi’nin İstanbul Caddesi üzerinde bulunan giriş kapısının önünden geçtiğim esnada yeşil cübbeli, sarıklı bir gencin ailesi ile birlikte orduevine girmek üzere olduğunu ve kapıda nöbet tutan asker ile konuştuklarını, cübbeli gencin nöbetçi askere cep telefonunu gösterdiğini gördüm. Cübbeli gencin, nöbetçi askerin videosunu çektiğini düşündüm. Nöbetçi askerle kısa bir süre konuştuktan sonra cübbeli, sarıklı genç, yanında bir kadın ve çocukla orduevinden içeri girdi. Bunların yanında bulunan 3 şahıs ise orduevinin girişinde beklediler. Ben, asker olduğumdan cübbeli, sarıklı orduevine girilemeyeceğini bildiğim için nöbet tutan ve cübbeli şahsı içeri alan askerin yanına gidip, ‘Beni diz altı pantolonumla içeri almıyorsunuz. Cübbeli, sarıklı bir genci neden orduevine alıyorsunuz?’ dediğimde
‘Yönergede terlikli, şortlu girilmez yazıyor. Cübbeli giremez diye yazmıyor. Onun için içeriye aldım’ dedi.
EVE GİDİP TELEFON ETTİM
Eve döndüm, evden orduevine telefon açtım. Ancak nöbetçi astsubaya ulaşamadım. Olaydan bir saat sonra orduevine giderek ismini bilmediğim nöbetçi astsubay ile görüştüm. ‘Niçin cübbeli, sarıklı şahısları orduevine alıyorsunuz?’ dedim. O da yemekte olduğunu ve nöbetçi askerin kendisine bilgi vermeden içeri aldığını’ söyledi. Bu olayı Kara Kuvvetleri Komutanlığına elektronik postayla bildirdim. Cübbeli genci içeri alan askere ‘Yanacaksınız’ dedim. Kastım, soruşturma geçireceklerini bildirmekti. Yoksa tehdit ya da görevini engelleme gibi bir durum söz konusu değildi. Bu olaydan bir gün sonra Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Lüleburgaz Şube Başkanı olan Mahir Çoğu’yu cep telefonundan aradım. Orduevinde meydana gelen olaya müdahale ettiğini söyledi. Bana ulaşan fotoğrafta cübbeli, sarıklı genç kafeteryada oturuyordu.
Bu olayın haber değeri olduğunu düşündüğüm için daha önceden tanıdığım SÖZCÜ Gazetesi yazarı Saygı Öztürk’e fotoğrafı gönderdim. Telefonda Lüleburgaz Orduevine cübbeli, sarıklı şahsın alındığını söyledim. Olaya ilk müdahale eden TEMAD Başkanının telefon numarasını verdim, bu konuşmadan 2 gün sonra da benim kendisine göndermiş olduğum fotoğraf gazetede yayımlandı.”
Evet, hem Tarkan Yılgün’le, hem Mahir Çoğu ile konuşup yaşadıklarını dinlemiştim. İkisine de, “Adınızı yazayım mı?” diye sorduğumda, ikisi de yazabileceğimi söylemişti.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Tarkan Yılgün, mücadeleci bir gazi. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Hakkında, hem kendisi hem Lüleburgaz TEMAD Başkanı Mahir Çoğu hakkında Lüleburgaz 65. Mekanize Tugay komutanlığı tarafından şikayette bulunulduğunu öğrenince, dilekçesini yazdı ve Lüleburgaz C. Savcılığı’na verdi. O dilekçede şunlar yazılı:
“Lüleburgaz Başsavcılığınızın 2024/ 4430 soruşturma dosyası kapsamında Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğünden aranarak ifademi verdim. Lüleburgaz 65. Mekanize Tugay Komutanlığı, gazeteye yaptığım açıklamalar nedeniyle TEMAD Başkanı ve benim hakkımda şikayetçi olmuş. Resmi Gazetede 22 Mayıs 2022 günü 31845 sayı ile yayınlanan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Orduevi Yönetmeliğinin 9-11 maddeleri değiştirildiği belirtiliyor. Kılık, kıyafet, tertip, düzenin, Milli Savunma Bakanlığı’nın belirlediği esaslara göre yönetileceği iade ediliyor. İlgili yönerge gereği kılık kıyafet yönünden Lüleburgaz Orduevine yeşil cübbeli, sarıklı,
terlikli kişinin içeri alınması suçtur. Buna fırsat verenler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
CÜBBELİ GİRİŞ SERBEST Mİ?
Bakın şu işe, artık orduevlerine, askeri tesislere yeşil cübbeyle, sarıkla girilebiliniyor, onların bu kıyafetle içeriye alınmasına karşı çıkan Güneydoğu gazisi, emekli astsubaylar derneği başkanı haklarında askeri birlik komutanlığı tarafından C. Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuluyor.
Yönergede, “Sarıkla, cübbeyle girilemez” diye yazmıyormuş, onun için içeriye alınmışlar!
Askeri üniformasının üzerine cübbe giyen, sarık takan komutan da görülmüştü. O komutana dokunulmamıştı. Bunları görünce, sarıklı, cübbeli olarak orduevine girişin de serbest olduğu ortaya çıkıyor. Girenler hakkında değil, girmesine tepki gösterenler hakkında suç duyurusunda bulunulduğuna göre, “Nereden nereye gelindi” deyip biz de noktayı koyalım.”